Ruhçuluk, 19. yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmış, kısa sürede Avrupa’ya yayılmış ve kimi zaman “ölülerle irtibat”, kimi zaman “reenkarnasyon” ve “atalar kültü” gibi inançlarla iç içe geçmiş bir fenomen hâline gelmiştir. Bir yandan bilimsel terminolojiyle konuşmayı denerken, diğer yandan modern toplumun manevi boşluğuna sözde mistik bir cevap sunma iddiasında bulunan ruhçuluk, teosofizm başta […]
Ruhçuluk, 19. yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmış, kısa sürede Avrupa’ya yayılmış ve kimi zaman “ölülerle irtibat”, kimi zaman “reenkarnasyon” ve “atalar kültü” gibi inançlarla iç içe geçmiş bir fenomen hâline gelmiştir. Bir yandan bilimsel terminolojiyle konuşmayı denerken, diğer yandan modern toplumun manevi boşluğuna sözde mistik bir cevap sunma iddiasında bulunan ruhçuluk, teosofizm başta olmak üzere pek çok “neo-dinî” akımı da etkilemiştir.
René Guénon, Ruhçu Safsata adlı bu eserinde, sadece ruhçuluğun gözle görülür tezahürlerine değil, onun ardında yatan modern zihniyet sapmasına da dikkat çeker. Ona göre ruhçuluk, ne kadim geleneklerin mirasçısıdır ne de sahici bir metafizik nosyona sahiptir. Tam aksine, Guénon bu hareketi derinlemesine analiz ederken okültizmin, medyumluğun, reenkarnasyonculuğun ve “sözde-bilimsel deneylerin” maskesini düşürür. Bu eser, çağdaş sahte maneviyat akımlarına karşı hakikatin saf ve doktriner müdafaasını sunan nadir metinlerden biridir.
René Guénon, 15 Kasım 1886’da Fransa’nın Blois şehrinde doğdu. Katolik bir eğitim aldıysa da genç yaşta Batı’daki spiritüalist ve teozofik cemiyetlerle ilişkiye geçti; ancak bu yapıların keyfî, senkretist ve sahte yapısını fark ederek kısa sürede onlardan uzaklaştı. Hakikî gelenek fikrini merkeze alan bir metafizik anlayış geliştirerek 1921’de yayımladığı Introduction générale à l’étude des doctrines hindoues adlı eseriyle felsefî çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Bu dönemde Vedanta, Taoizm ve İslam gibi geleneksel doktrinlerin metafizik temelini karşılaştırmalı olarak inceledi. 1910 yılında İslam’a intisap ederek “Abdülvâhid Yahyâ” adını aldı. İslam’ı, sadece zâhirî bir din olarak değil, evrensel metafizik hakikatin en eksiksiz zuhur biçimi olarak benimsedi. 1930 yılında Mısır’a yerleşerek ömrünün sonuna dek Kahire’de yaşadı. Ezher çevresiyle dostluk kurdu, tasavvufî çevrelerle irtibat içinde oldu ve Batı uygarlığının modern sapmalarına karşı geleneksel hikmeti müdafaa etti. 7 Ocak 1951’de Kahire’de vefat etti ve Bâbü’n-Nasr Mezarlığı’na defnedildi. Guénon’un hayattayken yayımladığı başlıca eserleri şunlardır: Introduction générale à l’étude des doctrines hindoues, La Théosophie: histoire d’une pseudo-religion, L’erreur spirite, Orient et Occident, La crise du monde moderne, Le roi du monde, Autorité spirituelle et pouvoir temporel, Le symbolisme de la croix, Les états multiples de l’être, La métaphysique orientale, Le règne de la quantité et les signes des temps, Les principes du calcul infinitésimal, Initiation et réalisation spirituelle, Aperçus sur l’ésotérisme islamique et le taoïsme. Ölümünden sonra neşredilen eserleri ise şunlardır: Études sur l’hindouisme, Symboles fondamentaux de la science sacrée, Formes traditionnelles et cycles cosmiques, Initiation et initiation, L’homme et son devenir selon le Vêdânta, Mélanges, Aperçus sur la franc-maçonnerie et le compagnonnage, Études sur la franc-maçonnerie et le compagnonnage (2 cilt), La grande triade, Le langage secret de Dante, Regards sur le monde moderne.
Basım Tarihi: 2025
ISBN: 978-625-8079-45-6
Tür: Kurgu dışı, felsefe, din
Boyut: 13,5×21 cm
Sayfa: 416
Çeviri: Hamdi Akyol
Orijinal isim: L’Erreur spirite
Kâğıt: Kitap Kağıdı
Kapak Türü: Karton kapak
Türkçesi: Hamdi Akyol
2025 © Tüm Hakları Saklıdır.